Siir o bakislarin olsa
Belki koskoca dünyada duygusunu yaşatan yegane şey , her gün gizlice baktığı o buğulu gözleri , hiç bıkmadan seyretmekse , seyrederdi . Kendisi sevmeyi bilmezdi daha önce , sevme duygusuna nasıl başladığında hiç bilemedi ,bilemeyecekti . Merak ettiği ise , aşk mı sevgi mi her ne haltsa işte , kalbini ısıtan ve titreten o şey , karşısında kine gösteremeyeceği idi . İnsan karşısındakine böyle mi rol oynuyordu , sabah başka olmak zorundaydı ,akşam başka , sorumlulukları farklı farklıydı . Bir gün yağmur yağıyordu , şehrin en teleşlı zamanı işe başlama saatiydi , elindeki şemsiyeyle savaşıyordu . Sanki körü körüne dolanmış , hızla ıslanıyordu , arkadaşı geç kalmış , ıslanmaya başlamıştı . Tam şemsiyeyi açtım derken yanından geçen bir şeye takıldığını fark etti . Kadının sesi korkmuş , telaşlı , ürkek "Ne oluyor " demeye kalmadan rüzgar daha fazlasını yaptı , şemsiye havalandı , kadın tiz bir sesle "Atkımmmmm .." elini hızla şemsiyeye doladı ve çekti , birden bir şey fark etti , bu gözler nasıl bir şeydi, fark ettiği sadece bu oldu . Kadın atkısını kurtardı kendisi de özür sıraladı ama o hala gözlere bakmaktan kendini alamıyordu , kadının bunu fark ettiğini , onun kızaran yanağından anladı , yaptığı şeyi açıklamak isterken titrediğini far etti . "Özür dilerim sanki sizi birine benzettim ,! bu sözler den sonra ne konuşuldu bilemedi . kadın gitmişti ve arkadaşı gelmişti. O kadın her gün aynı yerden geçiyor , bazen selam bile veriyordu . Onu uzaktan uzağa sevebilirdi , hayatı başkasına aitti . Bu saatler bitmemesi için neler vermezdi ama hayat bu her istediğini alamıyorsun . Bir gün gelmeyi verdi kadın , endişelendi , yüreği burkuldu bütün gün adını bilmediği o şiir gözlü yoktu . Kendini işe vermek için çok zorlandı , liseli gençler gibi ,karaladı beyaz kağıda ilk kez duygularını ... Yağmur gözlüm , harelim Yaşamayan kalbime can veren gözlerin
Şiir gibi dolanan gözlerin gözlerinnnn..
Elleri kalemle kağıt arasında , gidip geldi , biri görecek diyede , etrafına bakınıp durdu , Yarın görecekti nasılsa , kalemi yerine koydu kağıdı yırtıp attı . Ertesi gün yine gelmedi , hüzünlendi , yağmurda yağıyordu ama o yoktu , Arabası ile arkadaşını aldı . Arkadaşı birden "Neyin var" dedi .. "Hiç " dedi Evet bir hiç , olmayan kendi dünyasında olanı nasıl derdi . Kalbinden geçen onu artık göremeyeceği idi . Eski ruh haline dönmüştü , o yaşam kaynağı gözler yoktu artık ..
Bir gün aynı yerde fazla durdu , belki daha geç geçer umudu ile , gelmişti ama yanında biri vardı , yakışıklı genç bir adam , eli onun kolunda , yüreği bunaldı . Sanki yüzüne yansımış duyguları , kadın onun bakışını görmüştü . Gülümsedi , bakışları sanki , göründüğü gibi değil der gibiydi .
Önünden geçip gittiler . Hiç bir şey yapamadı , yapamazdı , aynanın yanındaki resime baktı , üç çift göz ona tebessüm ediyordu . Yaptığından utandı , vijdanı sızladı , O gün bir karar almıştı , bir daha o yoldan geçmeyecek , ve gözleri kalbine gömecektti ...
Ömrü geçecek , tek tesellisi , gerçekten sevdiğini bilecekti . Ama sorumlulukları ve ailesi o gözlerin yerine geçmişti . Belki geç gelmişti ama anladı ki , hayat her daim bir süpriz ile hayatın renklerini bazen tatlı bazen acı bazende zehir gibi yaşama giriveriyordu . Unutulmaz ama yaşanan şeyi , her yağmur sonrası hatırlatan gözleri , unutamayacaktı .
|